Proforma dolandırıcılığında, dolandırıcılar öncelikle şirketlere virüs içerikli bir e-posta gönderiyor, bu e-postanın açılmasıyla özellikle uluslararası ticaret yapan firmaların e-posta adreslerine sızıyor. Akabinde dolandırıcılar bu e-posta içeriğinden son tarihli ürün veya hizmet alıcısına gönderilen proformayı taklit ederek, aslına çok benzeyen bir e-posta adresinden “banka hesap bilgilerimiz değişti”, “bankanın uluslararası işlemlerinde problem yaşandığı için”, “şirket yapımızdaki değişiklik nedeniyle” ibareleriyle proformayı alıcı firmaya gönderiyor.  Sonuç olarak alıcı firmanın da ihmaliyle bahsi geçen dolandırıcıların hesabına oldukça yüklü miktarlarda havale yapılıyor.

Bu suçun, TCK m. 158/1-f hükmünde düzenleme alanı bulan “bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Ayrıca, proforma bir özel belge niteliğinde kabul edileceğinden aynı fiile TCK m. 207’de düzenlenen “özel belgede sahtecilik suçu” meydana gelecektir.

Genel olarak e-posta serverlarının Türkiye’de temsilciliği bulunmadığı için şüpheli/şüphelilerin tespiti oldukça güçtür. Ancak havale yapılan hesap bilgileri üzerinden şüpheli/şüphelilerin tespiti mümkün olabilecektir.

Bu mağduriyetin önüne geçilmesi ve ticari faaliyetlerin güven içerisinde gerçekleştirilebilmesi için özellikle uluslararası ticari ilişkilerinizde ürün veya hizmet alıcısı firmalara “banka hesap bilgilerindeki değişikliklerin telefonla ya da yüz yüze teyit ediniz” şeklinde bildirim yapılmasını ve şirket e-posta hesaplarına gelen e-postalar için bir denetim mekanizması oluşturmanızı öneriyoruz.

 

22.02.2024