Vergi Anlaşmazlığı ve Vergi Uyuşmazlığı Kavramları

Vergi uyuşmazlıkları ile vergi anlaşmazlıkları sıklıkla birbiri yerine kullanılan kavramlardır. Her ne kadar birbirleri yerine kullanılsalar da iki kavram arasında salt lafzi farklılık değil, anlamsal farklılığın da olduğu kanaatindeyiz. Vergi uyuşmazlıkları ile vergi anlaşmazlıklarının ayrılabilmesi ve anlaşılabilmesi için öncelikle uyuşmazlık ve anlaşmazlık kavramlarının doğru anlaşılması gerekir.

Vergi, devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla, kanuna dayanarak ve yine kanuna uygun olarak, gerçek ve tüzel kişilerden, hukuki cebir altında, karşılıksız olarak ve geri vermemek üzere alınan iktisadi değerlerdir1. Yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73’üncü maddesi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” biçimindeki ifadelerle vergi ödevini düzenlemektedir. Anılan tanımlardan hareketle verginin, kamu harcamalarını karşılamak için devletin gelir  olarak  hukuki cebir altında topladığı iktisadi değerler olduğu anlaşılabilir. Vergi devletin geliri olduğundan, devletçe fazla alınmak istemesi ve vergi sorumlusunca az verilmek istemesi beklenebilecek bir hadisedir. Bu hal beraberinde vergi anlaşmazlıklarını ve vergi uyuşmazlıklarını getirmektedir.

Anlaşma; “taraf iradeleri arasında ortaya çıkan uyum”2 olarak tanımlanabilirken anlaşmazlık; “iki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık”3 olarak tanımlanmaktadır. Uyuşmazlık ise “niza, ihtilaf, çekişme, dava” olarak tanımlanmaktadır4. Tanımlardan, anlaşmazlığın aynı kanaatte olmama hali olduğu anlaşılırken uyuşmazlığın bir dava ve ihtilaf boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlık için giderilememiş anlaşmazlık tanımının yapılabileceği kanaatindeyiz. Başka bir ifadeyle her uyuşmazlık bünyesinde giderilememiş bir anlaşmazlık barındırırken anlaşmazlıkların herhangi bir uyuşmazlığı kapsadığını söylemek mümkün olmayacaktır.

Vergi anlaşmazlığı ise “Vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında vergi hukuku uygulamalarına ilişkin olarak ortaya çıkan anlayış farklılığına ve / ya da aynı konuda tarafların aynı yönde düşünmemeleri hali” olarak tanımlanmaktadır.5 Bahse konu anlaşmazlıkların yargı yoluna taşınması halinde ise vergi uyuşmazlığının varlığından bahsetmek mümkün olacaktır.

Vergi uyuşmazlıkları ile vergi anlaşmazlıkları sıklıkla birbiri yerine kullanılan kavramlardır. Her ne kadar birbirleri yerine kullanılsalar da iki kavram arasında salt lafzi farklılık değil, anlamsal farklılığın da olduğu kanaatindeyiz. Vergi uyuşmazlıkları ile vergi anlaşmazlıklarının ayrılabilmesi ve anlaşılabilmesi için öncelikle uyuşmazlık ve anlaşmazlık kavramlarının doğru anlaşılması gerekir.

Vergi, devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla, kanuna dayanarak ve yine kanuna uygun olarak, gerçek ve tüzel kişilerden, hukuki cebir altında, karşılıksız olarak ve geri vermemek üzere alınan iktisadi değerlerdir1. Yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73’üncü maddesi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” biçimindeki ifadelerle vergi ödevini düzenlemektedir. Anılan tanımlardan hareketle verginin, kamu harcamalarını karşılamak için devletin gelir  olarak  hukuki cebir altında topladığı iktisadi değerler olduğu anlaşılabilir. Vergi devletin geliri olduğundan, devletçe fazla alınmak istemesi ve vergi sorumlusunca az verilmek istemesi beklenebilecek bir hadisedir. Bu hal beraberinde vergi anlaşmazlıklarını ve vergi uyuşmazlıklarını getirmektedir.

Anlaşma; “taraf iradeleri arasında ortaya çıkan uyum”2 olarak tanımlanabilirken anlaşmazlık; “iki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık”3 olarak tanımlanmaktadır. Uyuşmazlık ise “niza, ihtilaf, çekişme, dava” olarak tanımlanmaktadır4. Tanımlardan, anlaşmazlığın aynı kanaatte olmama hali olduğu anlaşılırken uyuşmazlığın bir dava ve ihtilaf boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlık için giderilememiş anlaşmazlık tanımının yapılabileceği kanaatindeyiz. Başka bir ifadeyle her uyuşmazlık bünyesinde giderilememiş bir anlaşmazlık barındırırken anlaşmazlıkların herhangi bir uyuşmazlığı kapsadığını söylemek mümkün olmayacaktır.

Vergi anlaşmazlığı ise “Vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında vergi hukuku uygulamalarına ilişkin olarak ortaya çıkan anlayış farklılığına ve / ya da aynı konuda tarafların aynı yönde düşünmemeleri hali” olarak tanımlanmaktadır.5 Bahse konu anlaşmazlıkların yargı yoluna taşınması halinde ise vergi uyuşmazlığının varlığından bahsetmek mümkün olacaktır.

 

1 KARAKOÇ, Yusuf, Vergi Yargılaması Hukuku, 5. Basım, Yetkin Yayınları, Ankara, 2021

2 YILMAZ, Ejder, Hukuk Sözlüğü, 4. Basım, Yetkin Yayınları, Ankara, 2012

3 Türk Dil Kurumu, https://sozluk.gov.tr/, (erişim tarihi: 06.03.2022)

4 YILMAZ, 2012, s.781

5 KARAKOÇ, 2021 s. 48

6 ÖNCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / ÇAĞAN Nami, Vergi Hukuku, 27. Basım, Turhan Kitabevi, Ankara 2018

7 KARAKOÇ, 2021 s. 50


22.02.2024